Kimyasallara ve Mikroorganizmalara Karşı Koruma Nasıl Sağlanır? Eldivenler Nasıl Test Edilir?
Günümüz çalışma hayatında, özellikle kimya, sağlık, temizlik, laboratuvar, üretim ve sanayi gibi sektörlerde çalışan kişiler her gün farklı türde tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu tehlikelerin başında da kimyasallar ve mikroorganizmalar gelir. Deri yoluyla vücuda alınan zararlı maddeler veya ciltte oluşan tahrişler, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, iş yerlerinde doğru kişisel koruyucu donanımların (KKD) kullanılması hayati bir önem taşır. Özellikle eldiven seçimi, hem kimyasal hem de biyolojik risklere karşı korunmada en etkili adımlardan biridir. Peki bu koruma nasıl sağlanır ve eldivenlerin güvenilirliği nasıl test edilir?
Kimyasallara Karşı Koruma Sağlama Yöntemleri
Kimyasallara karşı koruma sağlamak için öncelikle kullanılan maddelerin özelliklerini ve tehlike seviyelerini bilmek gerekir. Her kimyasalın cilde etkisi farklıdır; bazıları tahrişe yol açarken bazıları deriden emilerek sistemik zehirlenmeye neden olabilir. Bu nedenle çalışma ortamında kullanılan tüm kimyasalların Malzeme Güvenlik Bilgi Formları (MSDS) mutlaka incelenmelidir. Bu belgelerde, hangi tür eldivenlerin uygun olduğu da belirtilir.
Doğru eldiven seçimi yapılırken, eldivenin üretildiği malzemenin kimyasal direnç özellikleri dikkate alınmalıdır. Nitril, neopren, PVC, butil veya lateks gibi farklı malzemeler, farklı kimyasal maddelere karşı değişen seviyelerde koruma sağlar. Örneğin nitril eldivenler yağlara ve çözücülere karşı oldukça dayanıklıdır, ancak bazı asitlere karşı koruma seviyesi düşüktür. Bu nedenle tek tip eldivenle her kimyasala karşı koruma sağlamak mümkün değildir. Çalışanlar, maruz kalacakları maddeye göre en uygun eldiven türünü seçmeli ve bu eldivenlerin belirtilen standartlara uygun olup olmadığını kontrol etmelidir.
Mikroorganizmalara Karşı Koruma
Mikroorganizmalarla temas genellikle sağlık, laboratuvar, gıda üretimi ve temizlik sektörlerinde görülür. Virüsler, bakteriler, mantarlar ve diğer patojenler, açık yaralardan veya cilt yüzeyinden vücuda geçerek enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle eldivenlerin sadece kimyasal değil, biyolojik risklere karşı da test edilmesi gerekir.
Mikroorganizmalara karşı koruma sağlayan eldivenlerin sızdırmazlık özellikleri büyük önem taşır. Eldivenlerin mikrop geçirmezliği, genellikle ISO 16604 ve EN 374-2 gibi standart testlerle belirlenir. Bu testlerde eldivenin sıvı, kan veya mikroorganizma geçirme direnci ölçülür. Ayrıca steril ve tek kullanımlık eldivenlerin, özellikle hastanelerde veya laboratuvarlarda kullanılması tercih edilmelidir. Eldivenin yapısında bulunan mikroskobik gözeneklerin kapalı olması, mikroorganizma geçişini engelleyen en önemli faktörlerden biridir.
Eldivenlerin Test Edilme Süreci Nasıl İşler?
Bir eldivenin gerçekten koruyucu olup olmadığını anlamak için çeşitli testlerden geçmesi gerekir. Kimyasallara karşı dayanıklılığı test etmek amacıyla yapılan başlıca testler; penetrasyon, permeasyon ve degradasyon testleridir.
Penetrasyon testi eldivenin sıvıların veya mikroorganizmaların fiziksel olarak eldiven malzemesinden geçip geçmediğini ölçer. Eldivenin yüzeyinde veya dikişlerinde herhangi bir delik ya da sızıntı varsa, test başarısız sayılır.
Permeasyon testi ise kimyasal maddenin eldiven malzemesi içinden moleküler düzeyde geçiş süresini ölçer. Bu testte “breakthrough time” yani maddenin eldivenden geçmeye başladığı süre belirlenir. Bu süre ne kadar uzunsa eldivenin koruma seviyesi o kadar iyidir.
Degradasyon testi ise kimyasal maddenin eldiven malzemesini fiziksel olarak ne kadar bozduğunu inceler. Eldivenin elastikiyetini kaybetmesi, yüzeyinin matlaşması veya yapısının zayıflaması gibi belirtiler testin sonucunda değerlendirilir.
Bu testlerin sonucunda eldivenlere belirli koruma sınıfları atanır ve kullanıcıya bu sınıflar üzerinden bilgi verilir. Bu nedenle ürünlerin etiketlerinde yer alan semboller ve standart kodları dikkatle incelenmelidir. Örneğin EN 374 standardı, kimyasallara ve mikroorganizmalara karşı test edilmiş eldivenleri temsil eder.
İş Güvenliği ve Koruma Açısından Doğru Eldiven Seçimi
Doğru eldiven seçimi, sadece iş güvenliği için değil, uzun vadeli sağlık açısından da büyük önem taşır. Eldiven seçerken dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında kullanım süresi, çalışma koşulları, sıcaklık, kimyasal yoğunluğu ve temas sıklığı yer alır. Ayrıca, eldivenin doğru beden seçimi de hem konfor hem de koruma düzeyi açısından kritik rol oynar. Eldiven çok dar olursa çabuk yırtılabilir, çok gevşek olursa hassasiyet kaybına ve kazalara neden olabilir.
Eldivenlerin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi, yıpranmış ya da delinmiş olanların yenilenmesi gerekir. Tek kullanımlık eldivenler yeniden kullanılmamalı, çok kullanımlı eldivenler ise her kullanımdan sonra uygun şekilde temizlenip kurutulmalıdır. Bu basit ama etkili önlemler, kimyasalların ve mikroorganizmaların cilde temas etmesini engeller.
Sonuç olarak, kimyasallara ve mikroorganizmalara karşı korunmada eldiven seçimi sadece bir güvenlik gerekliliği değil, aynı zamanda profesyonel bir bilinç göstergesidir. Doğru ürün seçimi, uygun testlerden geçmiş eldiven kullanımı ve bilinçli çalışan davranışı bir araya geldiğinde güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak mümkündür. Koruma, dayanıklılık ve konforu bir arada sunan Activehand eldivenleri, bu konuda güvenilir bir çözüm ortağınız olabilir.

